Ülkemizde sınırsız biçimde hizmet yapan ve bu sayede çeşitli yönlerden gelir elde eden sosyal medya platformlarının kendi hukukumuzu tanımayan, dikkate almayan yaklaşımlarına dair hukuki bir zemin oluşması adına uzun bir süredir gerek Altıparmak-Avcı Avukatlık Ortaklığı olarak ve gerekse de Ankara’da hizmet veren kurucusu olduğumuz Dijital Mağduriyet Merkezi bünyesinde çalışmalar yürütmekteyiz. Konusu suç olan hakaret, iftira, dolandırıcılık gibi eylemlerin yanı sıra sosyal medya hesapları ile yapılan saldırılar, itibar suikastları gibi konusu suç olmayan ama insanları rencide eden davranışlara, zorbalığa karşı dijital mağdurların yanında olma gayretindeyiz. Bu çalışmalarımızı çoğunlukla sosyal sorumluluk kapsamında yürütmekteyiz. Son üç yılda yaptığımız suç duyuruları, açtığımız tazminat davaları hatırı sayılı düzeye ulaştı. Bu süre zarfında birtakım rutin yaklaşımların dışına çıkma gayretinde de olduk.
Kurumsal ilişkiler ve başvurular
Bu kapsamda Amerika Birleşik Devletleri (Kaliforniya) Mahkemelerine ve Kurumlarına Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığına, Türk Mahkemelerine başvurular yapmakta; Erişim Sağlayıcıları Birliği, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Bilgi Güvenliği Derneği, İnternet Medya ve Bilişim Federasyonu, Türk İnternet Medya Birliği başta olmak üzere bu alanda çalışan dernekler ve platformlar, bu alandaki uzmanlar ile de yakın temas halinde çalışmaktayız. Dijital Mağduriyet Merkezi’nin internet sitesinden bu konuda yaptığımız başvurular ve başvurularda esas alınabilecek önemli yazılar ve tercümelere yer vermekteyiz. Yine bir yönüyle avukat olarak Türk Yargısının etki alanının, -tabiri caizse- “kaçak güreşen” sosyal medya platformlarına dönük olarak genişlemesi için somut dava girişimlerinde bulunmaktayız. Bu konuda “pilot” olarak niteleyeceğimiz çok sayıdaki adımımızdan birisinde önemli bir sonuç aldığımızı kamuoyuna ve hukuk camiamıza bildirmek isteriz.
Yeni bir içtihat oluşuyor…
Şanlıurfa Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açtığımız bir davada, Twitter’in bilgi paylaşımı yapmaması sebebiyle müvekkile nefret ve ayrımcı sözler içerecek biçimde hakaret hesabın sahibine ulaşamamıştık. Bu nedenle uygulamadaki “tip” takipsizlik kararı ile muhatap olmuştuk. Bu bağlamda cezai sorumluluk yerine sosyal medya platformunun Twitter tarafından belirlenen “Hizmet Şartları” ve “Kurallar ve Politikalar” başlıklı düzenlemelerinden kaynaklanan ve kendi beyan ettiği kurallara uymayan bu tutumu nedeniyle kusuru olmasa bile bu kusurlu davranışı engellemediği, müvekkiller hesaplarından şikayet etmesine rağmen gerekli tedbirleri almadığı/yetersiz kaldığı ve bilgi paylaşmadığı için tazminat ödemesi gerektiğini düşünerek Twitter aleyhine tazminat davası açtık.
Kararın sonuçları ve etkileri
Mahkeme Twitter’in Türkiye avukatı olduğunu her fırsatta paylaşan ofisin, “biz bu dosyanın muhatabı değiliz, biz aslında davalı olarak gösterilen şirketin avukatı değiliz” itirazlarına rağmen, Twitter’in Türkiye’de kurduğu şirketi adli makamların muhatabı olarak kabul ederek davamızda Twitter’in tazminat sorumluluğu olduğuna hükmetti. Bu karar aşağıdaki üç yönden önemli bir içtihattır: (1) Sosyal medya platformlarının yayın sorumluluğu açısından bir tespit niteliği taşır. (2) Sosyal medya platformlarını Türkiye’deki bağlantılı şirketleri adli muhataptır. (3) Ceza dosyalarında içerik paylaşılmaması ve failin bulunmaması sebebiyle sosyal medya platformlarının sorumluluğu doğabilecektir. Kararın gerekçeli kararı çıkınca kararın özeti yine sosyal medya hesaplarımdan paylaşılacaktır. Verilen karar istinaf denetimine açık olup, tüm süreç ve adımlarda kamuoyuna ve değerli hukuk camiamıza bilgi verilecektir. Saygıyla duyurulur.
| Altıparmak-Avcı Avukatlık Ortaklığı Av. Ömer Avcı |
Dijital Mağduriyet Merkezi
Av. Cüneyd Altıparmak
|
